Ödüllü Akdeniz Diyeti ; Yaklaşık olarak 16 ülkeyi içine alan geleneksel Akdeniz diyeti ; Güney İtalya, Yunanistan ve Girit Adası’nda uygulanmaya devam etmekte olup bölgeler arasında farklılıklar göstermektedir. Türkiye’de ise geleneksel Akdeniz diyeti daha çok Ege Bölgesi’ndeki beslenme alışkanlıkları ile benzerlik göstermektedir.
Ayrıca çeşitli kronik hastalıklar üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı çokça bilimsel çalışmaya konu olan Ödüllü Akdeniz Diyeti yaşam şekli, coğrafya ve beslenme alışkanlıklarına göre düzenlenerek birden fazla Modifiye Akdeniz Diyeti modeli oluşturulmuştur.
UNESCO’nun ‘somut olmayan kültürel miraslar listesine geleneksel tatlarımız olan keşkek, mesir macunu ve Türk kahvesi’nden sonra Akdeniz Diyeti de 2013 yılında girmiş olup 2019 yılında da en iyi beslenme modeli seçildi.
Geleneksel Akdeniz diyeti meyve ve sebzeler, yağlı tohumlar, zeytin, tam tahıllı besinler ve baklagillerden oldukça zengin daha çok bitkisel kaynaklı bir beslenme çeşididir. Bu diyette orta düzeyde balık ve deniz ürünlerinin orta-yüksek düzeyde; süt ve süt ürünleri, yumurta, beyaz et, ılımlı düzeyde şarap ve düşük düzeyde kırmızı et tüketimine yer verilmektedir.
Ödüllü Akdeniz Diyet ‘nin sürdürülebilir olması sağlıklı beslenmenin yaşam tarzı haline gelmesini ve uyumu kolaylaştırmaktadır.
Ödüllü Akdeniz Diyeti ‘nin zengin vitamin-mineral içeriği ile hem anti-diyabetik hem anti-kanserojenik (özellikle kadınlarda meme kanseri riskini azalttığı görülmüştür), aynı zamanda düşük doymuş yağ içeriği de göz önünde bulundurulduğunda kalp damar hastalıklarına karşı da koruyucu bir beslenme modelidir.