İzmir Diyetisyen – İzmir Diyet Programları

diet-vegan-vejetaryen-beslenme

Vegan Vejetaryen Beslenme

Vegan Vejetaryen Beslenme Etik kurallar ve/veya insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu sebebi ile son zamanlarda vegan/vejetaryen beslenme yaygınlaşmıştır.

Hayvansal kaynaklı besinlerin ve ürünlerin tercih edilmediği (bal, jelatin ve jelatin içeren ürünler, çikolatalar vb.) beslenme türü “vegan beslenme”, çeşitli hayvansal kaynaklı besinlerin sınırlı şekilde tüketildiği, çoğunlukla bitkisel kaynaklı besinlerin tüketilmediği beslenme çeşidi ise “vejetaryen beslenme” olarak adlandırılmaktadır. Her iki beslenme türü de çoğunlukla kişiler tarafından sadece beslenme tarzı olarak değil hayat tarzı olarak da benimsenmektedir. 

       Vegan ve vejetaryen beslenmenin birden çok çeşidi bulunmaktadır.

  • Lakto-vejetaryen Beslenme: Hayvansal kaynaklı olarak sadece bal, süt, süt ürünlerini ve bu besinlerin bulunduğu ürünlerin tüketildiği beslenme tarzıdır.
  • Ovo-vejetaryen Beslenme: Hayvansal kaynaklı olarak sadece yumurta ve yumurtalı besinleri tüketen beslenme tarzıdır. Ovo vejetaryen beslenmenin diğer vejetaryen beslenme türlerine kıyasla hipertansiyon üzerinde daha pozitif bir etkisi olduğu düşünülmektedir.
  •  Lakto-ovo Vejetaryen Beslenme: Hayvansal kaynaklı olarak yumurta, süt ve bu ürünleri içeren besinleri tüketen beslenme tarzıdır. En yaygın vejetaryen beslenme türüdür.
  • Polo-Vejetaryen Beslenme: Kırmızı et ve kırmızı et içeren ürünler tüketilmemektedir. Kümes hayvanları ve bitkisel kaynaklı beslenme türüdür.
  • Pesko-vejetaryen (Peskateryan) Beslenme: Kırmızı et ve kümes hayvanları tüketilmemektedir. Bitkisel besinler, balık ve deniz ürünleri tüketilmektedir. Diğer vejetaryen beslenme çeşitlerine kıyasla daha yüksek omega-3, E vitamini ve D vitamini içerdiği ve buna bağlı olarak diğer vejetaryenlik türlerine göre daha düşük mortalite oranı görüldüğü düşünülmektedir.
  • Semi-vejetaryen Beslenme: Kırmızı et kesinlikle tüketilmez iken tavuk ve balık çok az miktarda tüketilmektedir. Yumurta, süt ve bu besinleri içeren ürünler tüketilmektedir. Semi-vejetaryen beslenme tarzını benimseyen kişilerin hafif şişman-şişman-obez-morbid obez olma ihtimallerinin, omnivor (hem hayvansal hem bitkisel kaynaklı beslenen) kişilere göre daha düşük olduğu düşünülmektedir.
  • Zenmakrobiyotik Beslenme: Vegan beslenme türüdür. Sadece tahıl ya da tahılla birlikte sebze, meyve ve kurubaklagil tüketilmektedir. Yaklaşık olarak %70 tahıl, %30 sebze ve meyve tüketilmektedir. Düşük yağ, yüksek lif ve yüksek kompleks karbonhidrat içermesine bağlı olarak kardiyovasküler hastalıklarda ve hipertansiyonda sağlığı iyileştirici etkisi olduğu düşünülmektedir.
  •  Fruvitaryanlık (Früsitist, Meyvecilik): Bu beslenme tarzında canlılara zarar vermekten kaçınmak amacı taşıyan kişiler yedikleri besinlerin toprağa tekrar dönerek döngüye katılması sebebi ile meyve ve botanik olarak meyve sınıfında yer alan sebzelerden kabak, salatalık, biber, domates vb. bitkileri tüketmektedirler. % 75 çiğ meyve tüketmektedirler. B12, kalsiyum, protein ve çeşitli besin ögelerinin eksikliğinin minimumda tutulması için kabuklu kuruyemiş ve tohumlara mutlaka diyette yer verilmelidir.
  • Ravist (Çiğ-Vegan) Beslenme: Bitkisel kaynaklı besinlerin besleyiciliğinin kaybolmadığı düşünülerek çiğ ya da filizlendirerek tüketildiği vegan beslenme türüdür. Ayrıca çiğ besinlerin hala canlı olduğu felsefesine dayandırılmaktadır. Tarihi ateşin bulunmasından öncesine dayanmaktadır.